KAZI ÇALIŞMALARI 40 GÜN SÜRDÜ
Seyyid Burhaneddin Mezarlığı içerisinde, jeoradar çalışması
ile toprak altında bir yapının varlığının tespit edilmesinin ardından Kayseri
Koruma Bölge Kurulu'ndan izin alınarak 3 Ağustos’ta Müze Müdürlüğü denetiminde,
Büyükşehir Belediyesi’nin konusunda uzman teknik kadrosu eşliğinde kazı
çalışmaları yapıldı. Çalışmalar 40 gün sürdü.
MEZAR TAŞINDA ‘EL MUHTAÇ İLA RAHMETULLAHİ’ YAZIYOR
Kazı çalışmaları tamamlanırken, gerçekleştirilen kazılarda
gün yüzüne çıkan yapının 13. yüzyılın ortalarından 14. yüzyılın ortalarına
kadar görülen, cenazelik katı bulunan eyvan tipi türbe olduğu ortaya çıktı.
Selçuklu veya beylikler dönemine ait olduğu anlaşılan yapının kuzey cephesinde
üst kata çıkan merdivenler yer alırken, alt katın büyük oranda sağlam ve ayakta
olduğu görüldü. Yine kuzey cephesinin önünde yapının içinden çıkartıldığı
düşünülen İslami lahit formunda mezar taşı tespit edilirken, kazılarda bu mezar
taşının yaklaşık 3’te 1’ine ulaşılabildi. Ayrıca mezar taşının okunabilen
bölümünde ‘el muhtaç ila rahmetullahi’ (Allah’ın rahmetine muhtaç olan) yazdığı
görülürken, kazılar sonucunda bugüne kadar bilinmeyen bir Selçuklu eseri daha
şehre kazandırılmış oldu.
Kazı çalışmaları tamamlanan eyvan tipi türbeyi yerinde
inceleyen Başkan Büyükkılıç, kazı ile ilgili İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü
Dursun ile Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanı Gürcan Senem’den bilgiler
aldı.
“YİNE BİR SELÇUKLU ESERİ GÜN YÜZÜNE ÇIKMIŞ OLUYOR”
Başkan Büyükkılıç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Selçuklu medeniyetinin merkezlerinden birisi
olan Kayseri’de yeni bir Selçuklu eserini daha gün yüzüne çıkarttıklarını
belirterek şunları söyledi:
“Kayseri bir açık hava müzesi diye hep söylüyoruz. Şu anda
Seyyid Burhaneddin hazretlerinin metfun olduğu mezarlıktayız. Malumunuz Seyyid
Burhaneddin Hazretleri 1200’lü yıllara ait bir dönemi çağrıştırır. Burada da
yeni yaptığımız bir kazıda yine bir Selçuklu eseri gün yüzüne çıkmış oluyor.
Bir türbe olarak, bilirkişilerimizin tespitleri o doğrultuda. Daha önceki
yaptığımız kazıda kemiklik olarak nitelendirdiğimiz bölüm var idi.
Kazılarımızın devam edip sonlanma aşamasında gördüğümüz şekliyle bunun metfun
olan kabrin olduğu kısmın da ortaya çıktığı ve bir türbe olduğu kanaati oluştu.
Daha önceki Selçuklu dönemine ait yapılmış olan çalışmaların benzeri burada söz
konusu. Yaklaşık bin 300’lü yıllar Selçuklular dönemi ya da daha sonrasındaki
beylikler dönemi olarak tanımlanıyor.”
“KAYSERİ’DE TARİHE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Bulunan yapının Seyyid Burhaneddin hazretlerine yakın
olmasının o döneme bir bakıma işaret ettiğini ifade eden Büyükkılıç,
“Muhtemelen eyvan tipi, bir yapı söz konusu. Dikdörtgen şeklinde gördüğümüz
gibi metfun olan kabrin olduğu yer. İnşallah bu konu ile ilgili diğer
detaylarını daha sonraki çalışmada göreceğiz. Ama bir Müslüman mezarı olduğu da
gün ışığı gibi ortada. Çünkü oradan çıkan levhada ‘rahmete muhtaç olan’ diye
Arapça yazılmış olan tabirin olduğunu gözlemlemekteyiz. Bir Selçuklu şehri olan
Kayseri’mizde Selçuklu’nun daha önceki, Kızıl Köşk, Keykubadiye Sarayı gibi kazılarımızı
yaptığımızı, buradaki yapının benzerinin de aynen Kızıl Köşk’tekine benzemiş
olması da yine bir Selçuklu eseri olduğunun en önemli kanıtlarından birisi”
diyerek, Kayseri’de tarihe sahip çıkmaya, geçmişe ait eserleri ortaya çıkarmaya
devam edeceklerinin altını çizdi.
Başkan Büyükkılıç'a inceleme sırasında İl Kültür ve Turizm
Müdürü Şükrü Dursun, Genel Sekreter Yardımcısı Hamdi Elcuman, Kent Tarihi ve
Tanıtımı Daire Başkanı Gürcan Senem de eşlik etti.
KAZI ÇALIŞMALARI KENTİN DÖRT BİR YANINDA SÜRÜYOR
Kayseri Büyükşehir Belediyesi, İncesu Örenşehir, Kızıl Köşk,
Keykubadiye Sarayı, Kaniş Karum ve fosil kazıları başta olmak üzere değişik
alanlarda kazı çalışmalarını sürdürüyor.