Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ev
sahipliğinde Başkanlık Toplantı Salonu’nda düzenlenen ve Genel Sekreter
Yardımcısı Serdar Öztürk, İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Şükrü Dursun, ORAN
Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ahmet Emin Kilci, Kültür ve Sosyal İşler
Dairesi Başkanı Salih Özgöncü ve belediye bünyesinde oluşturulan UNESCO
Komitesi üyelerinin katıldığı toplantıda, UNESCO Milli Komisyon Başkanı Prof.
Öcal Oğuz’a sunum yapıldı.
Başkan Büyükkılıç, toplantıya video konferans yoluyla
bağlanan Prof. Oğuz’a Kayseri hakkında kısa bilgiler verdi. Büyükkılıç, açılış
konuşmasında, “Nöroloji uzmanı bir doktorum. Uzun süreli bir yerel yönetim deneyimimiz
var. Melikgazi’de dört dönem belediye başkanlığı, yeme-içme kültürünün en yoğun
yaşandığı, bir bakıma o bölgede yoğunlaştığı bir ortamdan sonra, Büyükşehir
için hizmet ediyoruz. İlk işimiz, Kayseri’mizi daha iyi bir konuma, gastronomideki
haklı yerine taşıma amacıyla olaya bir çalıştay ile başlamıştık. Çok da keyifli
bir ortam oluşmuştu. Gerçekten yurt içi ve yurt dışından epeyce katılımcılar vardı
ama malum pandemi süreci başlayınca bu süreçte bir miktar kesintiye uğradık. Bu
zamana kadar biz çalışmalarımızı sürdürdük ve sürdürmeye devam ediyoruz” diye
konuştu.
“MANTIMIZ DA VAR,
SUCUĞUMUZ DA VAR, PASTIRMAMIZ DA VAR”
Konuşmasında, ‘Arabaşımız da var, mantımız da var, sucuğumuz
da var, pastırmamız da var’ diyen Büyükkılıç sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kayseri,
Kayserililerden ibaret olan bir şehir olarak değerlendirilemez. Kayseri’nin
yanında Yozgat’ımız, Nevşehir’imiz, Kırşehir’imizin Mucur tarafından Kayseri’ye
bakan yüzü, Sivas’ımız, Malatya’nın Darende yüzü, Kahramanmaraş’ımızın Göksun,
Afşin, Elbistan yüzü, Adana’mızın Tufanbeyli yüzü, Niğde’mizin yine Kayseri’ye
bakan yüzü derken adeta sekiz tane ili kucaklayan, kuşatan Orta Anadolu’nun
takdir edersiniz cazibe merkezidir. Geçmişten beri değişik medeniyetlere ev
sahipliği yapmanın, İpek Yolu’nun üzerinde de olmanın getirisiyle zengin bir
kültüre ve özelde de gastronomiye yönelik ortama sahiptir. Arabaşımız da var,
mantımız da var, sucuğumuz da var, pastırmamız da var. Var oğlu var derler ya.
Bunları inşallah daha sonra sizlere arz ederiz. Biz şimdi belediye başkanı
olarak kendimizi zor tutuyoruz. Nasıl yemesek içmesek de kilomuzu korusak diye
de çırpınıyoruz.”
Daha sonra UNESCO Komisyonu Komitesi tarafından, Prof.
Oğuz’a, şehrin gıda, eğitim, dezavantajlı gruplar gibi fizibilitesi, şehrin
soyut kültürel değerleri, “Tarihten Kültüre Lezzetler Diyarı” isimli hazırlanan
logo gibi birçok konuyu içerisinde barındıran bir sunum yapıldı.
“KAYSERİ’NİN
HAZIRLIĞI RASTLANTISAL BAŞVURU DEĞİL”
UNESCO Milli Komisyon Başkanı Oğuz da yapılan sunumdan
duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Kayseri’nin hazırlığının rastlantısal
başvuru olmadığını, sunum ve buradaki tasarımlar çok net bir şekilde
gösteriyor, bu memnuniyet verici ve çok pozitif etkisi olacaktır” diyerek,
süreç ile ilgili önemli bilgiler ve öneriler verdi.
Başkan Büyükkılıç, toplantının sonunda UNESCO Kentler Ağı’na katılımını
sağlamak amacıyla yapılan ve Kayseri’nin bir gastronomi şehri olabilmesi adına
bu çalışmaların tüm hızıyla süreceğini belirterek, ilgi ve alakalarından dolayı
UNESCO Milli Komisyon Başkanı Prof. Öcal Oğuz’a teşekkürlerini iletti.